Şeker hastalığının tedavisinde 3 ana prensip vardır. Birincisi eğitim, ikincisi yaşam tarzı değişikliği, üçüncüsü de tıbbi tedavidir. Bu üçü birbirinin tamamlayıcısıdır. Bir şeker hastası, hastalığı ile ilgili temel bilgileri bilmezse hastalığın tedavisi zorlaşır. Örneğin, kan şekerinin açken ve tokken kaç olması gerektiğini, şeker yükseldiğinde veya düştüğünde (hipoglisemi) ne yapması gerektiğini, kan şekerinin hangi organlara nasıl zararlar verdiğini, ilaçların ve insülinlerin nasıl kullanıldığını bilmeyen bir hastada tedavinin başarı oranı çok düşüktür. Bu nedenle biz şeker hastalarına kliniklerimizde “Diyabet Eğitimi” adı altında gerekli bilgileri veriyoruz. Yaşam tarzı değişikliğinden kastedilenler sigara ve alkolü bırakmak, uygun bir diyet programı ve düzenli egzersizdir. Diyet için mutlaka bir diyetisyene gidilmesi ve onun kontrolünde olmak şarttır. Egzersiz olarak her gün 20-30 dakikalık tempolu yürüyüşler önerilir. Her gün yürüme imkanı olmayanlar için günaşırı 50 dakikalık yürüyüşler de uygun olur. Yarım saat bisiklete binme, 15 dakika koşu veya 15 dakika merdiven çıkma gibi fiziksel faaliyetler de yapılabilir.
Şeker hastalığının ilaçla tedavisi ise bireysel farklılıklar gösterir. Bu nedenle bir şeker hastasının tedavisi ile bir diğerininki birbirini tutmayabilir. Buna hekim karar verir. Bu kararı verirken hastanın yaşı, kaç yıldır şeker hastası olduğu, şekerin yükseklik derecesi, böbrek ve kalp hastası olup olmaması, karaciğer hastalığının veya kemik erimesinin varlığı gibi daha pek çok durum göz önünde bulundurulur. Tip 1 diyabette henüz insülin dışında kullanılabilen bir ilaç yoktur. Tip 2 diyabette ise az önce bahsettiğim durumlar göz önünde bulundurularak, ağızdan hap, insülin veya bazen her ikisi birden verilebilir. Tip 1 diyabetli hastalarda insülin pompası uygun hastalarda denenip başarıyla kullanılmaktadır. Ayrıca gebelik şekerinde ve çok nadir durumlarda Tip 2 diyabette de kullanılabilmektedir.
Beden kitle indeksi (BKİ) 40 ve üzerinde olan hastalarda bariyatrik cerrahi ya da metabolik cerrahi denilen ameliyatların etkili olduğu araştırmalarda gösterilmiştir. Yine şeker hastalığı olan ve BKİ 35 ve üzerinde olanlarda en az 6 aylık uygun tedavi rejimlerine rağmen kan şekeri kontrolü sağlanamayanlarda da bu cerrahi işlemler uygulanabilir. Cerrahi sonrasında beklenen faydalı sonuçların uzun süre devam edebilmesi için kişilerin beslenme önerilerine uyması ve iradelerini bu yönde iyi kullanmaları gerekir. Yoksa ameliyat kesin çözüm değildir. 1-2 yıl içerisinde tekrar şeker hastalığı ve obezite ortaya çıkabilir.
Pankreas ve adacık nakilleri henüz rutin olarak diyabet tedavisinde uygulanmamaktadır. Bazı özelliği olan hastalarda ve az sayıda merkezde özel koşullar altında uygulanabilmektedir. Kök hücre ve gen tedavisi ise henüz araştırma aşamasında olan yöntemlerdir.
Şeker hastasının kan şeker düzeyleri nasıl olmalıdır?
Çok özel bir durum olmadıkça (mesela yoğun bakım hastaları, böbrek yetmezliği hastaları, çok yaşlı olanlardaki hedefler daha farklıdır mutlaka hekiminizden bilgi almalısınız) açlık kan şekeri 80-130 arasında olmalıdır. Yemeğe başladıktan 2 saat sonra ölçülen tokluk şekeri 160’ı geçmemelidir. HbA1c hedefimiz ise % 7 ve daha altında olmalıdır.