Hashimoto Tiroiditi Nedir? Neden ve Nasıl Ortaya Çıkar?

Hashimoto Tiroiditi Nedir? Neden ve Nasıl Ortaya Çıkar?

İlk kez Japon bilim adamı Hakaru Hashimoto tarafından tanımlandığı için onun adına ithafen Hashimoto tiroiditi olarak adlandırılmıştır. Otoimmün bir hastalık olup kronik otoimmün tiroiditlerin en yaygın görülen şeklidir. Yani vücut kendi tiroid dokusunu henüz ortaya koyamadığımız nedenlerden dolayı yabancı olarak algılar ve onu harabetmeye yönelik bağışıklık sistemi hücreleri oluşturarak saldırıya geçer. Böylece tiroid bezinde inflamasyon dediğimiz yangısal bir nevi iltihap durumu meydana gelir. Tiroid bezi, iltihap hücrelerinin istilasına uğrayınca önce biraz büyür ve bazen tiroid bezinde depolanan hormonlar kana salınır. İlerleyen süreçte tiroid bezi ya toparlar eski haline döner veya tahribat kalıcı olur tiroid bezinin yapısı bozulur, küçülür ve artık hormon üretmez hale gelir. Bunun sonucunda da hipotiroidi dediğimiz klinik tablo ortaya çıkar.

Hashimoto hastalığına sebep olan faktörler araştırıldığında ailesel bir yatkınlığın olduğu, fazla iyot alımı ile Hashimoto tiroiditi görülme sıklığının artttığı tespit edilmiştir. Ayrıca stres, gebelik, sigara içimi, selenyum eksikliği, bazı enfeksiyonlar, radyasyona maruziyet gibi çevresel faktörlerin katkısı olduğu yapılan bazı çalışmalarda gösterilmiştir.

Hashimoto hastalığı kadınlarda erkeklere nazaran 10-20 kat daha sık görülür. Ailesel bir yatkınlık söz konusudur. Genç kadınlarda 30-50 yaş civarında sık karşılaştığımız bir durumdur ve genellikle anne-kız veya kadın hasta kız kardeşiyle birlikte polikliniğe başvurur. Aile içinde sık görülmesi, hasta kişinin ikizinde de 20 kat daha sık görülmesi gibi nedenler genetik bir hastalık olduğunu düşündürür.

Klinik bulgular nasıldır? Hangi şikayetler görülür?

Hastalığın ilk dönemlerinde hiçbir şikayet görülmeyebilir. Eğer tiroid hücre yıkımı sırasında kana fazla hormon salınımı olursa Hashitoksikoz dediğimiz geçici bir tirotoksikoz tablosu olabilir. Hashitoksikoz evresinde halsizlik, kilo kaybı, terleme, çarpıntı, ishal, ellerde titreme ve sıcağa tahammülsüzlük gibi şikayetler olabilir. Bu dönem genellikle ilaca ihtiyaç duyulmaksızın kendisi geçer. Şikayetler kişiyi çok rahatsız ederse hekim şikayetleri giderici ilaçları düşük dozlarda verebilir.

Hipotiroidi dediğimiz durum gelişirse tiroid hormonu azlığına bağlı halsizlik, çabuk yorulma, güçsüzlük, kilo almaya başlama, uykudan zor uyanma, saç dökülmesi, cillte kuruluk, unutkanlık, kabızlık, el, yüz, göz kapaklarında hatta ayaklarda şişme, dilde büyüme, seste kabalaşma, adet düzensizlikleri veya adet görmeme gibi şikayetlerin bir kısmı veya bazen hepsi görülebilir.

Otoimmün hastalıkların bir arada olma eğilimi vardır. Bu nedenle tip 1 diyabet, gastrit, vitiligo, Addison hastalığı ve romatoid artrit gibi daha pekçok otoimmün hastalık Hashimoto tiroiditi olanlarda sağlıklı insanlara göre daha sık görülür. Bu nedenle Hashimoto tiroiditi olan hastalarda diğer otoimmün hastalıklara ait belirti ve bulgular da görülebilir.

Nasıl teşhis edilir?

Kanda tiroid fonksiyon testleri (TSH, sT3, sT4) ve otoantikor düzeyleri (anti-TPO, anti-Tg) ile birlikte tiroid ultrasonografisi tanı koydurur. TSH reseptör antikoru % 15 hastada pozitif görülebilir. Hashimoto hastalarının takibi önemlidir. Çünkü hastalar yıllar içinde hipotiroidiye gidebilir. Tiroid bezi büyük olanlarda ve otoantikor ölçüm sonuçları çok yüksek olanlarda hipotiroidiye gidiş daha fazla görülür.

Nasıl Tedavi Edilir?

Hashimoto hastalığında eğer tiroid fonksiyon testleri normal ise hasta tedavisiz takip edilir. Hipotiroidi geliştiyse tiroid hormonu yerine koyma tedavisi uygulanır. İlacın dozu, hastanın yaşına, kilosuna, TSH ve sT4 düzeyine, hamilelik durumuna, eşlik eden başka hastalık durumuna göre bireysel farklılıklar göstermektedir ve mutlaka hekim kontrolünde ilaca başlamak ve takip olmak gerekir. L-tiroksin ilacını kullanırken ilacın etkisini en üst düzeyde tutmak için bazı şartlara dikkat etmek gerekir.

  1. Tiroid ilacı aç karna kahvaltıdan en az 30 dakika önce bir miktar su ile içilmelidir
  2. Mümkün mertebe her gün aynı saatte içilmelidir
  3. İlaçları kırarak kullanmamak gerekir
  4. Kişi tiroid hormonu kullanırken başka hastalıklar sebebiyle ilaç kullanması gerekirse örneğin; demir ilaçları, kalsiyum ilaçları, mide ülseri ve gastrit için kullanılan ilaçlar gibi, bu ilaçlar en az 4 saat önce veya sonra içilmelidir.
  5. Eğer mecbur kalınırsa tiroid ilacı gece yatmadan önce boş mideye içilebilir.

Tiroid ilacı başladıktan sonra kullanılan ilacın yeterli olup olmadığını anlamak için ortalama 6-8 hafta sonra hasta kontrole çağrılır ve kanda tiroid fonksiyon testlerine bakılır. Hashimoto hastalığında hipotiroidi geliştiyse genellikle ömür boyu L-tiroksin kullanmak gerekir.

Eğer kişi aşırı iyot kullanmıyorsa (iyot içeren vitaminler-ilaçlar almıyorsa, guatrojenik gıdaları aşırı tüketmiyorsa), gıdalarla ve iyotlu tuzla günlük normal iyot ihtiyacı karşılanmalıdır. İyot kısıtlamaya gerek yoktur.

 

Tiroid Nodülleri

Tiroid bezi içinde gelişen, yapı olarak tiroid bezinden farklı karakterde olan yumru şeklindeki oluşumlardır. Çok küçük milimetrik olabildiği gibi dev nodüller de (örneğin 10 cm’den büyük) görülebilmektedir.

Toplumda oldukça sık görülür. Yaş arttıkça görülme sıklığı da artar.

En sık sebebi ise iyot eksikliğidir.

Tiroid nodülleri genellikle hiçbir şikayete sebep olmaz, tesadüfi olarak başka sebeplerle yapılan ultrasonografi veya tomografiler sırasında saptanırlar.

Nodül eğer çok büyükse bası bulgularına sebep olabilir. Bunlar nefes darlığı ve yutma güçlüğüdür. Yine kişinin eline gelebilir, yutkunduğu zaman boyunda görünür hale gelebilir. Tiroid nodülüne bağlı ses kısıklığı pek rastlanılan bir durum değildir. Çok çok nadiren bazı tiroid kanserlerinde nodül çok büyümüş ve ses tellerine yayılmışsa ancak o zaman karşılaştığımız bir şikayet olur.

Nodüllerin yapısı, büyüklüğü, kanlanmasının olup olmadığı, etraf dokularla ilişkisinin olup olmadığı konularında ultrasonografi bize değerli bilgiler verir. Nodülün iyi veya kötü huylu olup olmadığı konusunda ise ultrasonografi yetersiz kalır. Eğer ultrasonografideki bazı özellikler bize kötü olabilir şeklinde bir fikir veriyorsa yani riskli nodüller varsa mutlaka ultrasonografi eşliğinde ince iğne ile biyopsi yapmak gerekir. Buna tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi (TİİAB) denir. TİİAB ile ilgili ayrıntılı bilgiyi sayfamızın “Bunları Biliyor musunuz” bölümünden öğrenebilirsiniz. Lütfen tıklayınız

Tiroid nodüllerinin çok büyük kısmı tedavisiz takip edilir. Biyopsi sonucuna göre de eğer kanser şüphesi veya kanseri düşündüren bulgular saptanmışsa ameliyat önerilir. Ameliyatın türü ve genişliği de nodülün özelliklerine göre değişir.

Kötü huylu olmayan ancak büyük olduğu için kişiye rahatsızlık veren bazı nodüllerin tedavisi için laser, radyofrekans yöntemleri ya da nodül içine alkol vs gibi maddeler uygulanabilir. 

Share: